Sağlık
Böbrek İltihabına Neden Olan Etkenler Nelerdir? Tedavisi Nasıl Yapılır? 05.01.2018

Böbrek İltihabı

Böbrek iltihabı, böbrekte oluşan iltihap böbreğin herhangi bir kısmından kaynaklanan bir rahatsızlığın ya da hiç bir rahatsızlık olmadan vücudun savunma hücreleri tarafından işgal edilmesi sonucu buna bağlı olarak meydana gelen rahatsızlıklar olarak karşımıza çıkar. Böbrek iltihabı akut veya kronik olarak kendisini gösterebilir. Akut böbrek iltihabında yüksek ateş, üşüme, titreme, kusma, iştahsızlık, nefes darlığı, yüksek tansiyon, el, bacak ve yüzde şişme, böbrek ve çevresinde şiddetli ağrı, kalp ile ilgili şikayetlerin artması, idrar yaparken ağrı ve yanma gibi belirtiler gösterir. Kronik böbrek rahatsızlığında ise kanlı idrar sürekli bel ağrısı iştahsızlık kansızlık ve idrarda iltihap görülür. 

Böbrek İltihabına (Piyelonefrit) Neden Olan Etkenler Nelerdir?

Yapılan çalışmalar sonucu bu tip böbrek iltihabı daha çok 30-40 yaşları arasındaki kadınlarda erkeklerden biraz daha fazla görülmektedir. Ancak ileri yaşlarda da prostat hipertrofisi ve tıkanıklığı olan erkeklerde kadınlardan daha sık böbrek iltihabı (pyelonefrit) görüldüğü tespit edilmiştir. Böbreğinde anomaliler olan, böbreğinde taş sorunu olan, idrar çıkışında darlık olan, şeker hastalığı olan, Akdeniz ateşi hastalığı olan, cerrahi müdahale geçirmiş olan kişilerde böbrek iltihabı görülme oranı normal kişilere göre daha fazladır.

Böbrek iltihabına neden olan bakteriler genellikle esherichia coli denilen, klebsielle denilen veya proteus denilen bakterilerdir. Böbrek iltihabı akut safhada böbrek fonksiyonlarının çalışmasını yavaşlatarak seyreder. Bu dönemde tedavi edilmeyen böbrek iltihabı kronikleşir ve kronik pyelonefrit oluşur. Bu durumda da böbrek iltihabı tedavi edilmez ise ileri safhada böbrek yetmezliği meydana gelebilir. Böbrek iltihabı tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Böbrek İltihabı (Piyelonefrit )Tedavisi Nasıl Yapılır ?

Hemen tüm börek iltihabı vakaları bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklandığından, tedavinin merkezinde antibiyotik yer alır. Hafif vakalar ağızdan antibiyotikler tedavi edilebilir ama genelde tedavinin ilk safhalarında intravenöz (damardan) antibiyotik alınması gerekir. Kullanılan antibiyotik yerel uygulamalara göre değişir ve fluorkinonlar (örneğin Siprofloksasin), beta-laktam antibiyotikler (amoksisilin veya bir sefalosporin türevi), trimetoprim (veya kotrimazol) veya nitrofurantoin içerebilir. Aminoglükozitlerden toksik olmalarından dolayı kaçınılır ama kısa süreli olarak diğer antibiyotiklere eklenebilir.

Yüksek ateşli ve lökositozlu tüm akut vakalar hastaneye alınmalı ve derhal damardan sıvı ve antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Damardan Siproflaksin (400 mg/12 saat) genelde tercih edilen ilk tedavidir. Buna alternatif olarak damardan ampisilin (her 6 saatte 2 g) artı gentamisin (her 8 saatte 1 mg/kg) de çok etkilidir. Eğer hasta gebeyse siproflaksin kontraendikedir, dolayısıyla ampsilin/gentamisin birleşimi tercih edilir.

Antibiyotik tedavisi sırasında akyuvar ve ateş yakından izlenir. Hastanın ateşi 24 ila 48 saat boyunca düşmüş olana kadar damardan antibiyotikler devam eder, ardından eşdeğer antibiyotikler ağızdan alınır, toplam 2 haftalık bir tedavi süresi için bu devam eder.

Tekrarlayan enfenksiyonlarda ek incelemelerle altta yatan anormalliklere rastlanabilir. Ender olarak cerrahi müdahale ile tekrarlama olasılığını azaltır. Eğer bir anormallik görülemezse, korunmam amaçlı olarak uzun süreli antibiyotik tedavisinin (ya her gün ya da sadece cinsel ilişki ardından) yararlı olduğuna dair bulgular vardır. Mütekerir idrar yolu enfeksiyonu riski olan çocuklarda, uzun süreli antibiyotik tedavisinin olumlu bir etkisi olduğuna dair yeterli çalışmalar yapılmamış olduğu gösterilmiştir. Yaban mersini(Cranberry) suyu içmenin koruyucu etkisi olduğu araştırılmıştır. Yapılan çeşitli araştırmaların sonuçlarının hepsi değilse de bir kısmının yararlı olabileceği bulunmuştur.

Bazı araştırmacılar, başka besinsel yaklaşımlarla idrar yolu iltihaplarının tekerrürü engelleyebilir olduğunu söyler. Daha çok sıvı almak, yaban mersini suyu ve içinde probiyotik bakteriler bulunan fermante olmuş süt ürünleri almanın bakterilerin idrar yolu epiteline bağlanmasına engel olduğu gösterilmiştir.

 

Benzer Yazılar