Şifalı Bitkiler
Kantaron Yağının Faydaları Nelerdir? 17.11.2017

Kantaron Yağının Faydaları

Kantaron yağı antiseptik olarak kanamaları durdurucu, yara ve yanıkların iyileştirilmesinde iltihap önleyici olarak kullanılmaktadır. Hücrelerinin yenilenmesi özellikle yanıklarda çok faydalı olmaktadır. Kantaron yağı kantaron bitkisinin ve zeytinyağını şifalı olan özelliklerini kendi bünyesinde bulundurmaktadır. Çok eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağı mikropların öldürülmesinde ve damarların büzülmesin de kullanılmaktadır.

Kantaron taze kurutulmuş kantaron otunun çiçeği ezildikten sonra 2 litre suya bir yemek kaşığı atılarak hafif ateşte 15 dakika kadar kaynatılıp çay ve su yerine günde 3 defa tok karnına alınmalıdır. Kantaron bitkisinin kullandıktan sonra hastalık şikayetinin sona ermesi durumunda kullanımını hemen kesilmelidir. Kantaron yağı antiseptik özelliği taşıdığından yaralar üzerinde kullanıldığı zaman yara üzerinde mikrop oluşumunu engeller.
İltihap önleyici olarak da kullanılmaktadır. Damarların büzülmesin de kullanıldığı için kanamaları kısa sürede durdurur. Hücre yenileyici özelliği taşıdığı için yaraların çabuk kapanmasını sağlar. Yaralar üzerine sürüldüğü zaman yarada meydana gelen ağrıların kesilmesine neden olur. Vücudun haşlanmalı ve yanıklarda kantaron yağı kullanılmaktadır.

Güneş yanıklarını gidermek için kantaron yağı tercih edilmelidir. Bebeklerin vücudunda oluşan pişik vakalarını engeller. Sırt ağrıları ve romatizmal ağrılarda kantaron yağı kullanılır. Dahili olarak kullanıldığı durumlarda kanda bulunan şekerinin düşürülmesine yardımcı olur. Dahili kullanıldığı sürece iç ve dış varislerin tedavisinde uygun olur. Kışın ve yazın ayaklarını ısıtamayan kişiler kantaron yağı kullanarak ayaklarını ısıtabilirler. Mide ağrılarında ve mide ülserinde dahilen kullanıldığı zaman Mide ağrılarını giderir.

Kantaron Yağı Nasıl Yapılır ?



  • Kantaron yağı yapmak için ilk önce bitkisi kurutulur. Daha sonra çiçekleri kesilerek alınır. Kurumuş olan çiçekleri bir kavanoz içerisinde üzerine zeytinyağı dökülerek kavanozun üzeri bir bez ile kapatılır. Bu kavanoz 5 gün boyunca güneş alan yerde bekletilir.


  • 5 gün sonra kavanozun kapağı kapatılarak 50 gün süreyle güneşli bir yerde bekletilir. Kavanoza ne kadar fazla güneş değerse kantaron yağı da o kadar kaliteli olur. Bu 50 gün süre dolduktan sonra kavanoz çalkalanır ve daha sonra kantaron yağı bir tülbent ile süzülür.  Süzülmüş olan bu yağ kapalı bir kavanoz içerisinde güneş görmeyen yerde saklanır. Hava almadan saklanmış olan kantaron yağı 3 yıl boyunca bozulmadan kalır. Kantaron yağını çay şeklinde tüketilmesinde hiçbir sakınca yoktur.


  • Günde 2 defa olmak üzere bir çay bardağı suya 4 damla kantaron yağı damlatarak karıştırıp içebilirsiniz. Dahili kullanımlarda günlük olarak bir tatlı kaşığından fazla kullanılması uygun değildir. Kantaron yağını veya bitkisini kişinin şikayetine bağlı olarak 6 ay gibi bir süre içerisinde kullanmak gerekir. 6 aydan fazla kullanmak için en az iki üç ay ara vermek gerekir. Şikayetlerin sona ermesi durumunda kantaron yağı kullanımı veya bitkisi kullanımı derhal kesilmelidir.


  • Kantaron yağını açık tenli kişilerin kullanması uygun olmaz. Işıklı ortamlarda hiçbir zaman kullanmayınız. Bazı durumlarda sindirim bozukluklarına neden olur. Kantaron otu genel olarak ılıman iklimin olduğu yerlerde yetişir. Kantaron otu yetiştiği bölgenin durumuna göre farklı renklerde çiçekler açmaktadır. Sarı ve kırmızı renkte 2 çeşit kantaron otu bulunur. Sarı kantaron sinirsel hastalıklar da kırmızı kantaron sindirim sistemi ve mide hastalıklarında etkili olmaktadır. İçerisinde A ve C vitaminlerini ve mineralleri bolca bulundurur.


Cilde Ve Yüze Faydaları

Kantaron yağı yaraların hızlı bir şekilde kapanmasında ve cildin eski halini almasında önemli rol oynar. Ciltteki gözenekleri temizlemesi nedeniyle cildin sağlıklı ve bakımlı olmasını sağlar. Ciltte meydana gelen sivilcelerin kaybolmasını önemli ölçüde sağlar.

Ciltte bulunan ölü derilerin temizlenmesinde yardımcı olur. Ciltte meydana gelen yaraların kolay bir şekilde iyileşmesini sağlar. Ciltte ve yüzde meydana gelen yanıkların tedavisinde oldukça fazla faydalı olmaktadır. Güneş yanıklarını engeller. Pişik sorunlarını ortadan kaldırır. Damar büzücü özelliği olduğundan dolayı kılcal damarların meydana getirdikleri yüzde oluşan kızarık şekillerini ortadan kaldırır.

Çok sıcak günlerde güneşe çıkılamadığı zaman cildinize bir iki damla kantaron yağı masaj yapılarak sürülür. Kantaron yağını bir saat kadar yüzünüzde tuttuktan sonra yıkayabilir veya gece boyunca yüzünüzde kalabilir. Kantaron yağı hücrelerin yenilenmesinde çok faydalıdır. Hücrelerin yenilenmesi cildin eski özelliğini kazanmasına neden olur. Kantaron yağı cilt lekelerine çok iyi gelen yağların başında gelir.

Çok hızlı bir etkisi vardır. Mikrop kırıcı özelliği taşıdığından ciltte bakterilerin üremesini durdurur. Ciltte meydana gelen lekelerin ve kızarıklıkların giderilmesinde büyük bir etki yapar. Kantaron yağı ciltte oluşan siyah noktaları sivilceleri ortadan kaldırır. Ciltte pürüzsüz bir görüntü sağlar. Kantaron yağını kullanılacak bölgeye bir pamuk üzerine dökülerek masaj yapılacak şekilde uygulanması gerekir. Kantaron yağı cilt üzerinde bir saatten fazla bekletilmemelidir.

Saç dökülmesi ve saçlarda oluşan kepeklerin yok edilmesinde kullanılır. Kantaron yağı ile saç bakımı yapmak daha uygun olur. Kantaron yağını saçlarınıza ince tabakalar halinde sürünüz. Yarım saat kadar bekledikten sonra ılık su ile yıkamalısınız. Kantaron yağı saçların yıpranmasını önler. Saçın daha gür ve parlak olmasını ortaya çıkarır. Saç derilerini besler. Kafanızda meydana gelen kaşıntıları kantaron yağı sürerek bu kaşıntılar ortadan kaldırırsınız. Saç derisinde meydana gelen egzama gibi benzeri hastalıkların giderilmesinde faydalıdır. Kantaron yağını aşırı derecede fazla kullanmak vücutta kaşıntılar yapar.

Sarı Kantaron Yağı Ve Kullanım Alanları

Sarı kantaron (Hypericum perforatum), Kılıç otu, Mayasıl otuve Koyunkıran olarak da bilinir, sarı kantarongiller (Hypericaceae) familyasına dahil bir bitki türü.
Esas olarak dünyanın birçok yerinde bulunan bir bitkidir. Avrupa'da tarla, yol ve orman kenarlarında kendiliğinden yetişen bitki Kuzey Amerika'ya da uyum sağlamış ve doğal olarak kırlarda yetişmeye başlamıştır.

Kullanılan Kısımları

Çiçeklenme döneminde bitkinin çiçekve tomurcukları veya tüm toprak üstü kısımları toplanarak hemen kurutulduktan sonra kullanılır. Avrupa'da uzun süredir ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan Amerika'da da oldukça popüler bir bitki türüdür. Geçmiş tarihlerde sarı çiçekleri toplanarak güneş ışığı alan bir yerde zeytinyağında bekletilirdi. Bu yağ kırmızı renk aldıktan sonra oluşan merhem yara iyileştirici olarak ve özellikle de yanık yaraları ile yatalak hastalarda oluşan yaralarda tedavi edici olarak kullanılırdı. Bitki eski Yunan ve Romamedeniyetleri zamanında kötü büyülere karşı koruyucu olarak ünlenmişti.

Özellikleri

Hiperisin ve psödohiperisin gibi bileşikler bitkinin %0.05-0.3 ünü oluşturan karakteristik bileşenleridir. Bunun yanında bitkide %0.9-5.0 oranında hiperforin ve adhiperforin ile yaklaşık %4 kadar çeşitli flavonoid türevi bileşikler bulunmaktadır.
Çay şeklinde ve hazır tablet veya kapsül halinde preparatları mevcuttur.

Kullanım Alanları



  • Hafif ve orta şiddete depresyonlarda alternatif bir antidepresan ilaç olarak önerilmektedir. Bu konudaki birçok otorite bu bitkiyi özellikle menapozun oluşturduğu ruhsal bozuklukları önlemek için uygun bir bitki olarak görmektedir. Antidepresan özelliği hayvan deneylerinde ve çeşitli klinik deneylerde kanıtlanmıştır. Ayrıca, alkol, sigara, nikotin ve kafein gibi maddelerle oluşan bağımlılıkların tedavisinde yararlı olabileceğini gösteren deneysel kanıtlar bulunmaktadır.


  • Bitkinin gece beynin pineal bezinden melatonin salınımını artırarak uykuyu güçlendirdiği bildirilmiştir


  • Bir çalışma bitkinin düşünsel yoğunlaşmayı artırdığı, kavrama yeteneğini geliştirdiğini rapor etmiştir.Ancak bu etki kuramsaldır.


  • Antiviral ve antibakteriyel etkileri vardır. Bileşenlerinden olan hiperisinin AIDS hastalığının etkeni olan HIV virüsünün de aralarında olduğu çeşitli virüslere karşı etkinliği deneysel olarak kanıtlanmıştır.


  • Yapılan araştırmalar sonucu cilt hastalıklarına faydalı etkisi olduğu kanıtlanmıştır.


  • Antienflamatuvar etkisi vardır.


  • Derinin melanin kaybı ile birlikte giden ve kısmi renk bozuklukları ile karakterize vitiligonun tedavisinde yardımcıdır.


  • Birçok antienflamatuvar ilaçtan farklı olarak mide üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmadığı, hatta ülser tedavisinde de etkili olduğu rapor edilmiştir.


  • Halk arasında ishal tedavisinde, romatizmal ağrıların tedavisinde, çocukların gece işemelerinde, gut hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.


  • Halk arasında sarılık hastalığına karşı ve yara iyileştirici olarak kullanılmıştır, bu etkileri deneysel olarak da kanıtlanmıştır.


  • Bitki hakkındaki yoğun araştırmalar hala sürmektedir.

Yan etkiler Ve Etkileşimleri



  • Hamilelerde kullanılması yeterli klinik çalışma olmadığı için önerilmez.


  • Antidepressan kullananların bu bitkisel desteği almadan önce doktora danışmaları gerekmektedir.


  • İçeriği, kan basıncını etkileyen bir madde olan "tyramine"'i yok eden/azaltan monoamine oxidase proteinini bloke edebildiği için "tyramine" bir anda çok fazlalaşabilir, bu da yüksek tansiyona yol açabilir. Yani yüksek tansiyon sorunu olanlar kesinlikle kullanmasınlar.


  • Açık tenli kişilerde bitki kullanımı sırasında ışığa karşı hassasiyet oluştuğu için ışıklı ortamlardan sakınmaları önerilir.


  • Veterinerlikle ilgili kaynaklar bitkiyi ışığa karşı duyarlılık oluşturduğu için zehirli otlar sınıfına koyarlar.


  • Bazı hastalarda sindirim bozukluklarına neden olmuştur.


  • Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.


  • Çeşitli ilaçlar ile olumlu ya da olumsuz etkileşimleri olabilmektedir. Bu nedenle ilaç tedavisi altındaki hastaların hekimlerine danışmadan bu bitkiyi içeren preparatlar kullanılmamalıdır.


  • Yan etki ve/veya etkileşim durumlarında kullanımı kesmek gerekir.


  • HIV ilaçlarındaki bazı etken maddeler özellikle " efaviranz" sarı kantaron la etkileşime girerek kandaki proteaz inhibitorlerinin seviyesini değiştirebilir. Bu sebeple HIV ilaçları kullananların sarı kantaron kullanmaları sakıncalı olabilir

Benzer Yazılar