Proteinler organizmaların gereksinimi olan besin maddelerinin en önemli grubunu oluştururlar. Karbonhidratlar aktüel enerji taşıyıcı , yağlar rezerv maddeleri, proteinli maddeler ise organizmanın temel yapı taşıdır.
Besinlerden alınan protein yanlız hücrelerde vücut için özel doku ve organ proteinleri yapı taş olarak kullanılmaz. Hormon ,enzim ve bağışıklık maddeleri içinde hammedde olarak görev almaktadır. Yani proteinler metabolizmada doğrudan rol oynar. Organizmada çok değişik proteinler bulunur. Bunlar yanlız cinse özel değil aynı cinsler arasında organlarada özeldir. Yani aynı organizmada çeşitli organlardaki proteinler birbirlerinden farklıdır.
Proteinlerde katrakteristik olarak azot ve bazende kükürt vardır. Proteinler yapı taşları olan aminoasitlerin bir araya gelmesi ile oluşan büyük moleküllü bileşiklerdir. 22 farklı amino asidin değişik kombinasyonu ile tabiatta milyarlarca değişik protein sentez edilmektedir.
Esansiyel aminoasitle vücudun kendisinin imal edemeyip dışarıdan besinlerle almak zorunda olduğu amino asitlerdir.Organizmanın protein ihtiyacı daha çok esansiyel aminoasitler üzerine kuruludur. Bir proteinin Biyolojik değeri yani besleyici değeri bileşimindeki amino asit türüne bağlıdır. Biyolojik değer: sindirim kanalından emilen vücut proteinine dönüşme oranıdır. Yani biyolojik değer besin proteininin , insan vücudu proteinine ne kadar çabuk değişebileceğinin ölçüsüdür. En yüksek değere sahip protein yumurta akı proteinidir. Yumurta akı proteininin biyolojik değeri 100 olarak kabul edilir ve diğer proteinler buna oranlanır.
Vücudunuzun sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam edebilmesi için ihtiyaç duyduğu besin kaynaklarının arasında karbonhidrat ve yağlarla birlikte protein de yer alır. Yeni hücrelerin oluşması, hasar gören hücrelerin kendini yenilemesi ve vücudunuzun enzim üretmesine yardımcı olan proteinler; derinizde meydana gelen kesiklerin iyileşmesini de sağlar. Ancak hemen her şeyde olduğu gibi proteinde de fazla alım yapmanın çok ciddi zararları olabilir.
Yağ Depolanmasını Tetikler
Çoğu insan protein tüketiminin çok faydalı olduğunu, hiçbir şekilde yağ depolanmasına yol açmayacağını düşünür. Ancak eğer çok fazla kalori alırsanız (karbonhidrat, yağ veya protein kaynaklı da olsa) vücut bu kaloriyi yağ olarak depolar. Her gün aynı miktarda kalori yakarken çok fazla protein almak da vücudunuzun fazla kalorileri yağ olarak depolaması sonucunu doğurur. Bunun sonucunda vücutta sarkmalar ve kilo alma gibi durumlar meydana gelebilir.
Böbrek Taşları Oluşabilir
Protein vücut içinde çözündüğü zaman ürik asit gibi asitler oluşturur ve kandaki asit seviyesini artırır. Bu durumun önüne geçmek için vücudunuz kemiklerinizdeki alkalin ve kalsiyum fosfatı kana karıştırmaya başlar. Tüm bunların neticesinde artan ürik asit ve kalsiyum , böbrek taşlarının oluşumuna yol açabilir.
Dehidrasyon (Su Kaybına) Yol Açabilir
Bilim adamlarınca gerçekleştirilen 4 haftalık bir araştırmada 5 atlet denek olarak kullanıldı. Sırasıyla düşük, orta ve yüksek seviyede protein tüketen atletlerin vücudunda meydana gelen değişimler gözlemlendiğinde çok fazla protein tüketen atletin vücudundaki su kaybının arttığı gözlemlendi. Bilindiği üzere dehidrasyon da kaslara kramp girmesi, baş ağrısı, kas spazmı, nefes almada zorluk ve bilinç kaybının yanı sıra kişinin kendini çok yorgun hissetmesi gibi rahatsızlıkları tetikler.
Osteoporoza Sebep Olabilir
Kemiklerde bulunan kalsiyum fosfatın salınımı çok fazla protein aldığınız zaman meydana gelir. Kemiklerdeki kalsiyum seviyesinin azalması da osteoporoz isimli kemik hastalığının baş göstermesine yol açabilir. Bunun sonucunda da kemikleriniz sağlıklı insanlarınkine kıyasla daha kolay eğilebilir ve sıklıkla kırılır.
Görebileceğiniz üzere protein süper bir beslenme kaynağı değil. Düzgün ve kararlı tüketildiği zaman çok faydalı olsa da, aşırı tüketim yukarıda listelenen hastalıkların oluşumunu tetikleyebiliyor.