Sağlık
Lityum Nedir? Eksikliği Nelere Yol Açar? 16.05.2018

Lityum Nedir? 

Lityum, vücudumuzda bulunan ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılan elementlerdendir. Bileşik ve alaşımları da farkı sektörlerin hammaddesidir.

Lityum denince ilk olarak aklımıza pil veya bataryalar gelebilir. Ancak lityum elementi, metal ve mineral olarak birçok alanda kullanılan önemli bir madde. Örneğin vücudumuzda lityum eksikliği birçok hastalığa yol açabilirken, depresyon ve sinir hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde de lityum önemli bir rol oynuyor. Enerji depolamada aranan elementlerden olan lityumun önemi giderek artıyor.

Lityum adı, Yunanca “litos” yani “taş” sözcüğünden geliyor. Lityum minerali olan petalit, İsveç’in Uto adasında Brezilyalı doğa bilimcisi ve jeolog Joze Bonifacio de Andralda e Silva tarafından 1790 yılında keşfedildi. Mineralin ateşe atıldığında yoğun kızıl bir alev verdiği gözlemlendi. 1817 yılında İsveçli kimyager Johan August Arfwedson, bu minerali analiz etti ve daha önce bilinmeyen bir metalin varlığını tespit etti. Bu metale “lityum” adını verdi. Bulunan yeni metalin alkali ve hafif bir sodyum versiyonu olduğunu fark etti. Sodyumdan farklı olarak elektroliz yöntemi ile ayrıştırılamadı. 1821 yılında İngiliz kimyager William Brande, lityum oksitten elektroliz yöntemi ile ilk kez lityum elde eden kişi oldu. Ancak elde edilen miktar küçüktü, deneyler ve ölçüm için yeterli değildi. 1855 yılında Alman kimyager Robert Bunsen ve İngiliz kimyager Augustus Matthiessen, erimiş lityum klorisidin elektrolizi yöntemi ile lityum elde etti. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra lityum metali ve bileşiklerinin üretimi hızla artmaya başladı.

Kimyasal Özellikleri

Lityumun kimyasal sembolü “Li”dir. Atom numarası 3, atom ağırlığı 6,941 olan lityum, periyodik tablonun birinci grubunda alkali metaller arasında yer alır. İkinci gruptaki toprak alkalilerin özelliklerini de gösterir. Erime noktası 179 derece, kaynama noktası 1814 derecedir. Saf lityum gümüşî renkte, yumuşak bir elementtir. Bıçakla kesilebilir. Sodyumla benzer özellikler taşır. Ancak sodyuma oranla daha az aktiftir ve daha serttir. 

Yoğunluğu en düşük metaldir. Bu sebeple hidrokarbonlar üzerinde batmadan durabilir. Oda sıcaklığında azot ile reaksiyona giren tek metaldir. Su ile şiddetli tepkimeye girer. Hava ve su ile kolayca oksitlenir ve lekelenir, kararır. Su ve su buharındaki oksijenle tutuşur. Havadaki oksijenle reaksiyona girerek lityum oksidi oluşturur. Oksitlenmesinin önlenmesi için yağ içinde saklanır. Sıvı halinin sıcaklık değerleri lityumu kullanışlı hale getirir. İnorganik ve organik reaktiflerle çok sayıda reaksiyona girer. Halojenlerle kolayca bağlanır ve ışık emisyonlu halojenürler oluşturur. Bitkiler tarafından kolayca emilir, bu sebeple birçok sebzede lityum içeriği vardır.
Doğada nadirdir, saf olarak bulunmaz. Yerkabuğunda bulunma oranı yüzde 0,006 civarındadır. Deniz suyunda 0,1 ppm lityum olduğu tahmin ediliyor. Ticari lityum elde etmek için spodumen minerali önemli bir cevherdir. Killer, tuzlu yer altı suları (salamuralar), çeşitli minerallerde lityum içerikleri bulunmaktadır. Lityum içeren mineral sayısı 150 civarındadır; ancak ticari lityum içeren ekonomik mineraller çok azdır. Ticari lityum içeren bazı mineraller şunlardır; petalit, spodümen,lepidolit, ambligonit, trifilit.
Kütle numaraları 5 ila 9 arasında değişen 5 izotopu vardır. Doğada bulunan lityum elementinin yüzde 92,5’i “lityum-9”, yüzde 7,3’ü de “lityum-6” izotoplarıdır. Diğer izotopları ise radyoaktiftir ve yarılanma süreleri çok kısadır.

Ayrıca Lityum ; 

Lityum alevin üzerine konulduğunda göz alıcı kırmızı bir renk verir; ancak yanmaya başladığında parlak beyaz bir alev verir.
Lityum alevleri kolay kolay söndürülemez; bunun için özel kimyasallar içeren söndürücü maddeler kullanılır.
Hava ve su ile yanması ve patlama ihtimaline rağmen diğer alkali metaller kadar tehlikeli değildir.
Alüminyum ve magnezyumla alaşımı daha güçlü ve daha hafiftir.
“Lityum-6” ve “Hidrojen-2 (döteryum)” izotopları ile oluşturulan lityum hidrit bileşiği, hidrojen bombalarında kullanılır.
Neredeyse bütün kayalarda az miktar da olsa lityum içeriği vardır.

Sağlık Açısından Lityum

Lityumun insan sağlığı üzerindeki etkileri ilk olarak 1949 yılında Avustralyalı psikiyatr John Cade tarafından belgelendi. Cade, lityum karbonat solüsyonunu kobay hayvanlara zerk etti ve hayvanların birkaç saat hayranlık uyandıracak şekilde uysallaştığını tespit etti. Bu araştırma sonucu lityum ve bileşiklerinin beyinde sakinleştirici etkileri olduğu tescillendi. Daha sonra ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), lityum karbonat ve lityum sitrit içerikli ilaçlara onay verdi.

Lityum, insan sağlığı açısından önemi bulunan bir element. “Li+” iyonunun nörolojik etkileri bulunuyor. Bu sebeple lityumlu bileşikler farmakolojik uygulamalarda kullanılır. İnsan vücudu da lityum elementi içerir. Lityumun düşük bir miktarının bile sinir sistemini koruduğu ve sinir hücrelerinin gelişimine katkı sağladığı yönünde bilgiler mevcut. Depresyon tedavisinde antidepresan ilaçlarda kullanılmaktadır. Beyindeki kimyasal bileşiklerin aktivitelerini artırarak zihinsel bozukluklara karşı yardımı olduğu tespit edilmiştir. Sinir ve kas hücrelerindeki sodyum alışverişini düzenler. Vücut tarafından hızla emilir ve tüm vücuda 12 saat içinde dağılır. Lityum vücuttaki ilaçlar, enzimler, hormonlar, vitaminlerle ve büyüme faktörleri ile çok farklı şekillerde çalışır.

Lityumun olumlu etkileri görülen bazı hastalıklar şunlardır; bipolar bozukluk, depresyon, manik hastalıklar, şizofreni, zihinsel hastalıklar, anoreksiya, bulimia, anemi, nötropeni, kan hastalıkları, baş ağrıları, alkol tedavileri, diyabet, karaciğer ve böbrek hastalıkları, artrit, troid, astım, graves, meniere, karıncalanmalar, hiperaktivite, davranış bozuklukları, saldırganlık…
Lityum miktarının az veya fazla olmasına göre bazı yan etkileri de bulunuyor. Lityumun vücuttaki en büyük zararı vitaminleri emici bir yapısının olmasıdır. Bu sebeple lityum içerikli ilaçların yanında vitamin alınması gerekir. Lityum içerikli ilaçların mide bulantısı, ishal, gastrit, baş dönmesi, kilo alımı ve halsizlik gibi yan etkileri vardır. Ayrıca ciltte sedef hastalığını tetikleyebiliyor. Hamile kadınlarda fetus zehirlenmeleri, kalp ve doğum sorunlarına yol açabilmektedir. Sık idrara çıkardığı için susuzluğa yol açar. Yüksek miktarda lityum alımı zehirlenmeye neden olabilir. Vücuttaki lityum eksikliği ise, eklem ağrıları, saç kırılmaları, soğuk havalara karşı aşırı duyarlılık, depresyon, yorgunluk ve cilt kuruluğu gibi sorunlara yol açabiliyor. Lityum cilde temas ettiğinde tahrip edicidir. Toz hali veya alkali bileşiklerinin solunması halinde solunum yollarına hasar verebilir.

Lityum İçeren Bazı Besinler İse Şunlardır;

 içme suları, maden suyu, süt, yumurta, marul, zeytin, tahıllar, çavdar, inek ciğeri, patlıcan, pırasa, kereviz, domates, patates, sebzeler, portakal ve deniz ürünleri…
Bu arada, ilginç bir araştırmadan da bahsedelim. Suda bulunan lityumun insanların üzerinde bazı etkileri olduğu tespit edilmiştir. 1990 yılında Amerika’da yapılan bazı araştırmalarda içme suyundaki lityum miktarı ile cinayet, intihar ve tecavüz gibi vakalar arasında bağ olduğu tespit edilmiştir. Örneğin, sudaki lityum miktarı fazla olan bölgelerdeki intihar vakalarının, az olan bölgelere göre yüzde 40 oranında daha az olduğu belirlenmiştir. Japonya, Avustralya ve Yunanistan’da yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Lityum Eksikliği Nedir?

Lityum dediğimiz madde alkali metalleri arasında yer almaktadır. Lityumunun simgesi de Li’dir. Periyodik tabloda 1A grubunda yer alırlar ve atom numaraları 3’tür. Lityum maddesi doğada doğal olarak bulunur.  Saf bir madde değildir. Oksijen ile temas ettiği zaman reaksiyon gösterebilir. Bu sebep ile reaksiyon göstermesin diye yağda bekletilmektedir.

Lityum ilaç sanayisinde sakinleştirici etkisi olduğu için ağrı kesici, psikolojik tedavi ilaçlarında oldukça sık kullanılır. Lityum maddesinin su içinde ki oranı araştırılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda içme suyunda bulunan bu madde intihara neden olabilmektedir. Lityum maddesi az miktarda sinir ve ruh sağlığını düzenleyici etkiye sahipken çok fazla tüketildiğinde ise hayati sonuçlar doğurabilmektedir. Lityum tuzları özellikle kişilik bozukluğu hastalığının tedavisinde de kullanılır.

Lityum Eksikliği Belirtileri

Lityum eksikliğinde ki ilk belirti eklem ağrılarıdır. Lityum maddesinin eksikliği ile birlikte eklem yapılarında ağrılar oluşmaya başlar. Diğer bir belirti saçlarda kırılmadır. Saçlarda yaşanan kırılmalar ve yıpranmalar ile birlikte lityum eksikliği neden olmaktadır.
Lityum eksikliği soğuğa karşı hassasiyet sorununa da neden olmaktadır. Soğuğa karşı duyarlılık hisseden bireyler lityum tedavisi görmelidir. Lityum eksikliği bu belirtiler dışında yorgunluk hissine ve depresyona da neden olur. Birçok psikolojik rahatsızlıklar özellikle bipolar lityum eksikliğinden kaynaklanır. Kilo alma ya da zayıflama gibi sorunlara da neden olmaktadır. İnsanlar günlük hayatlarında çok sık cilt kuruluğuna rastlayabilir. Her yaşta ki insanda cilt kuruluğu olası bir sorundur. Bu sorunun temelinde lityum eksikliği yatıyor olabilir.

Lityum Eksikliği Nelere Sebep Olur?

Lityum eksikliğinin neden olduğu hastalığın en önemli etkileri sinir sisteminedir. Sinir sistemi lityum azlığından dolayı sekteye uğrar ve bu durumda depresyon ve psikolojik kökenli ruhsal hastalıkların ulaşmasına neden olur. En başta sinir sistemi üzerinde etki oluşturur. Lityum eksikliği sinir dokuları dışında halsizliğe, yorgunluğa neden olabilir. Depresyon ile başlayan sinir sistemi rahatsızlıkları tedavi edilmedikçe daha ileri boyutlarda ki sinir sistemi bozukluklarına neden olabilir. Bunun dışında hastalarda eklem ağrıları da sık görülmektedir.
Lityum eksikliği yaşayan kişiler kilo değişimleri de yaşayabilir. Hastalığın tedavi edilmesi için lityum tuzu içerikli maddeler tüketilmelidir. Lityum içerikli ilaçlar bazı durumlarda bir ömür boyu kullanılması gerekebilir. Lityum tuzu tedavisi uygulanan hastalar düzenli olarak kan testleri yaptırmalıdır. Bunun nedeni doğru oranda alınması gereken lityum seviyesi artar ise hastanın yaşamı tehlikeye girebilir ve ölümcül sonuçlara neden olabilir. Lityum eksikliği sinir dokuları dışında halsizliğe, yorgunluğa neden olabilir. 

Lityum Eksikliği İçin Bitkisel Tedavi Yöntemleri

Lityum tedavisi için çeşitli bitkisel tedavi süreçleri bulunmaktadır. Özellikle Japon eriği lityum eksikliğine iyi gelmektedir. Japon eriği beyne kan akışını hızlandırır. Özellikle Alzheimer hastaları için önerilmektedir. Lityum eksikliği özellikle sinir sistemi ve hafızayı etkilemekte olan bir sorun olduğu için Japon eriği bu sorunu azaltmak için etkilidir. Ayrıca bipolar bozuklukların giderilmesinde de etkilidir. Diğer bir bitkisel doğal yöntem kediotudur.
Kedi otu kökü sinir sistemini düzenlemekte etkilidir. Kediotu bipolar bozuklukların giderilmesinde ve ruhsal problemlerin yatıştırılmasında da etkili doğal bir yöntemdir. Kediotu bitkisi ruhsal hastalıklar üzerinde oldukça etkili bir bitki olduğu araştırılmıştır. Lityum eksikliğinin verdiği zararı bu bitkiler ile gidermeye çalışılabilir.

Lityum İçeren Bazı Besinler İse Şunlardır;

içme suları, maden suyu, süt, yumurta, marul, zeytin, tahıllar, çavdar, inek ciğeri, patlıcan, pırasa, kereviz, domates, patates, sebzeler, portakal ve deniz ürünleri…
Bu arada, ilginç bir araştırmadan da bahsedelim. Suda bulunan lityumun insanların üzerinde bazı etkileri olduğu tespit edilmiştir. 1990 yılında Amerika’da yapılan bazı araştırmalarda içme suyundaki lityum miktarı ile cinayet, intihar ve tecavüz gibi vakalar arasında bağ olduğu tespit edilmiştir. Örneğin, sudaki lityum miktarı fazla olan bölgelerdeki intihar vakalarının, az olan bölgelere göre yüzde 40 oranında daha az olduğu belirlenmiştir. Japonya, Avustralya ve Yunanistan’da yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Lityum Eksikliği Nasıl Giderilir?

Lityum eksikliğini hafif şekilde yaşayan hastalar günlük olarak lityum ilaçları kullanmalıdırlar. Bu hastalar günde ortalama en az 900 en fazla 1800 mg kadar lityum ilaçları almalıdır. Çoğunlukla bu ilaçların dozu gün içinde üç kez verilmektedir. Bu günlük ortalama doza göre pay edilir. Bazı durumlarda doktorlar bu dozun tek bir gecede alınmasını önermektedir. Bunun nedeni hem tek seferde daha kolay olmasıdır. Hem de böbreklere ilacın vereceği zararı en aza indirgemektedir.

Lityum ilaçları özellikle depresyona neden olan sorunları veya psikolojik atakları ve sorunları gidermek amacı ile de kullanılmaktadır. Lityum tabletleri eczanelerde satılmaktadır. Lityum tedavisi uygulanacak olan hastanın doktor tarafından tüm tetkikleri yapılmalıdır. Bunun için kan testi yapılır ve organlara verdiği zararlar ya da organların durumu hakkında genel bilgi alınmaya çalışılır. Kanda lityum oranı takip edilmelidir ve tedavi sürecinde belli aralıklarla tahlil yapılmalıdır. Lityum tedavisi sırasında B vitamini kullanmayı doktorunuza danışabilirsiniz. Çünkü lityum tedavilerinde B vitamini önerilmektedir. Bunun nedeni Lityum vücudun bu vitamini emmesine engel olmasıdır.
 

Benzer Yazılar