Cilt Hücresini Yenileyen Gıdalar
Cilt yaşlanmasının başlıca nedeni güneşin altında saatlerce yatarak bronzlaşma merakıdır. Cilt dostu olan “akıllı besinleri” düzenli tüketip, bol su içerek cildin genç kalmasını sağlayabilirsiniz. Cildin hücre yenileme kapasitesi, gençlik döneminde yüksek ve hızlıdır. Üzerinde biriken ölü derileri fazla bekletmeden atar. Güneş banyosu, stres, kirli hava, kullandığımız bir çok ilacın zararlı etkileri, sigara içilmesi, fazlaca kafein ve şeker tüketimi gibi faktörler cilt hücrelerinin yenilenme sürecini bozmaktadır.
Belli bir yaştan itibaren ciltte kollajen üretimi azalır ve cilt elastikiyetini yavaş yavaş kaybetmektedir. Yaş 40’ı aşınca ciltte kurumalar ve kırışıklıklar, artık fark edilmeye başlar. Zamanla, boyun ve ellerin üstünde sırt kısmında, yaşlılık lekeleri oluşmaya başlar. Yaşı elliyi aşanlar güneşte fazla kalırsa yaşlanma lekelerinin sayısı ve büyüklükleri artar, cilt dokusu daha kuru olur ve erkenden hızla kırışma gösterir.
Besinlerdeki kalori miktarını azaltarak ve proteinli ve yağlı besinleri daha az tüketerek cilt yaşlanmasını yavaşlatmak mümkündür. Kalorisi yüksek gıdaların tüketimi sınırlanmalı ve gün içinde dengeli bir şekilde dağılmalıdır. Sabahları mutlaka kahvaltı ile başlamalı, öğün atlamamalıdır.
Yağlar olabildiğince az ve kullanılacaksa mutlaka zeytinyağı tercih edilmelidir. Yemekleri yağsız veya buharda haşlayarak yemeye çalışmak tavsiye edilmelidir.
Zengin vitamin ve mineral deposu olan, temel yağ asitlerinden zengin kabuklu kuru yemişler sınırlı olarak tüketilmelidir.
Örneğin ceviz, güçlü ve güvenilir bir omega-3 kaynağıdır. Badem ve fıstık cildiniz için yararlı pek çok besin unsuruna sahiptir. Fakat bu besinlerin her birisinin de 100 gramında ortalama 600 kalori olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Ayçekirdeğinin güvenilir bir E vitamini ve omega -6 temel yağ asidi kaynağı olduğu unutulmamalıdır.
Beslenmemizde organik olan besinlere ağırlık vermeliyiz. İçinde doğal mikrop öldürücüler olan, hormon, renk, koku ve tat verici doğal olmayan zararlı kimyasalları barındırmayan yiyeceklere öncelik vermeliyiz.
Domateste bol miktarda bulunan likopenin cilde en dost besin unsurlarından birisidir. Cilde, sıkılık ve canlılık verir. Üzüm çekirdeği oligomerik proantosiyanidin içermekte olup bu da cilt için mucize bir antioksidandır. Ayrıca, damarları korur, cildi genç ve sağlıklı tutar. Çekirdekli kuru üzüm, siyah üzüm, pekmez ve kırmızı şarap bu nedenle cilt dostu olan besinlerdir.
Papatya ve ananas cilt için olağan üstü etkin enzimler içermektedir. Eğer ödemli şiş ve kuru bir cilt yapısı söz konusuysa tiroid hormonları kontrol edilmelidir. Bu durumlarda iyot içeren deniz ürünleri alınmalıdır.
Sık sık balık yenmeli ve bol bol meyve tüketmeye özen gösterilmelidir. Her gün mümkünse yeşil salata, az yağlı yoğurt, tavuk göğsü tüketilmelidir.
Yine her çeşit sebze (bezelye, karnabahar, brokoli, pancar, patlıcan, kabak, havuç) özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (marul, maydanoz, tere otu, pırasa, yeşil soğan, pazı) ve özellikle cilt dostu meyvelerin tüketimine ağırlık vermek gerekir. Bunla elma, böğürtlen, kiraz, greyfurt, kavun ve eriktir.
-
Yeşil Yapraklı Sebzeler Tüketin !
Koyu renkli sebzeler hücre yenilenmesini sağlayarak cildin daha parlak bir görünüme sahip olmasını sağlıyor. Bu nedenle ıspanak, roka, maydanoz gibi koyu renkli sebzeleri beslenme menüsünden eksik etmemek gerekiyor. Öğünlere bol yeşil salata eklemek cilt hücrelerin yenilenmesini hızlandırarak daha parlak bir cilde ulaşmaya yardımcı oluyor. Taze meyve sebze yerine hazır, işlenmiş gıdaların tüketimi cildin parlaklığını yitirmesine yol açtığından tercih etmemek gerekiyor.
-
İçmeniz Gereken Kadar Su İçin !
Cildin nem dengesini sağlamada en önemli etkenlerin başında gün içinde yeteri kadar su içmek geliyor. Kilogram başına 30 ml su içmek günlük su gereksiniminizi karşılamamaya yetiyor. Örneğin 55 kilo olan biri, günlük 1.650 ml’den daha az su içmemeli.
Ayrıca çiğ sebze ve meyveler yüksek oranda su içerdiklerinden, günde 3 porsiyon meyve ve öğünlerde çiğ sebzelerden oluşan salataları tercih etmek de cildin nem dengesini sağlamaya yardımcı oluyor. Çay ve kahvenin fazla miktarda içilmesi susuzluk hissini ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda diüretik etkileri nedeniyle vücuttan su atılımını artırarak cildin nem dengesinin bozulmasına yol açabiliyor. Bu nedenle günlük toplam çay kahve tüketiminiz 4 fincanı aşmamalı.
-
Karbonhidrat Tüketmeyin !
Bir yiyeceğin kan şekerini yükseltme hızı glisemik indeks olarak tanımlanıyor. Yapılan çalışmalara göre, beyaz un ve sofra şekeri gibi yüksek glisemik indeksli ürünlerle beslenmek de akne oluşumuna yol açıyor. Bu nedenle glisemik indeksi yüksek yiyecekler yerine tam tahıllı ekmek, bulgur gibi glisemik indeksi düşük karbonhidrat kaynakları tercih edilerek akne oluşumunun önüne geçmek mümkün olabiliyor.
-
Yumurta Tüketin Cildinizi Koruyun !
Güneşten gelen ultraviyole ışınlara sık sık maruz kalma derideki kollajen liflerin yıkımını artırarak kırışıklık oluşumuna neden oluyor. Güneş ışınlarına karşı koruyucu kremler deri epitelinde yani üst katmanda etkili olabiliyor. Ancak daha alt katmanlardaki deri tabakalarının da korunması gerektiğinden, bu noktada antioksidan içerikli besinler devreye giriyor.
Yumurta, koyu yeşil yapraklı sebzeler, bitkisel yağlar ve tam tahıllı ürünler, içeriğinde bulundurdukları E vitamininin antioksidan özelliği sayesinde cildin ultra viole ışınlara karşı koruyarak, kırışıklık oluşumunu engellemeye yardımcı oluyor.
-
Ceviz ve Fındık Tüketin !
Cildin üst tabakasının suyunu kaybetmesi sonucu pul pul dökülmeler meydana gelebiliyor. Bu nedenle yeteri kadar su içmek, çiğ sebze, meyve tüketimini artırmak su kaybını önlemek için alınabilecek önlemler arasında yer alıyor. Ayrıca, yağlı tohumların içerdiği çoklu doymamış yağ asitleri de cildin nem dengesini sağlamaya yardımcı olarak pul pul dökülmelere karşı koruma sağlıyor. Günde 2-3 adet ceviz veya 7-8 fındık tüketmek bu ihtiyacı karşılamak için yeterli oluyor.
-
C Vitamin Alın !
Ciltte leke oluşumunun en önemli nedenlerinin başında gelen ultraviyole ışınların zararlı etkilerinden korunmak için alınan antioksidan miktarının arttırılması gerekiyor. C vitamini, E vitamini ve beta karoten cilt için savaşan en önemli antioksidan kaynakları arasında yer alıyor.
Büyük boy bir portakal veya bir su bardağı kadar çilek tüketerek günlük C vitamini ihtiyacının büyük bir kısmı karşılanarak cilt lekelerine karşı korunma sağlanabiliyor. Ayrıca domates de, içeriğinde bulunan likopen ultraviyole ışınlara karşı antioksidan özelliği gösterdiği için, ciltteki lekeleri önlemede tercih edilebilecek besinler arasında yer alıyor.
-
Kahvaltınıza Önem Verin !
Bitkisel ve hayvansal kaynaklardan sağlanabilen A vitamini cildin yağ dengesinin sağlanması açısından önem taşıyor. Koyu yeşil yapraklı sebzeler ve havuç bitkisel kaynaklı A vitamini, yumurta ve süt ürünleri de hayvansal kaynaklı A vitamini açısından zengin gıdalar arasında yer alıyor. Günlük alınan A vitamini miktarını arttırmak için kahvaltılara mutlaka yumurta eklemek ve öğünlerde taze yeşil salatalara yer vermek gerekiyor.